MEVLANANIN KUTSAL METİNLERİ YORUMU 3



 FİHİ MAH FİH eserinden devam..

S.48 Feth suresi Ayet 29 “.....Çehreleri yüzlerindeki secde izlerinden belli olur......
Mevlana; “Ağacın kökü ne yerse, eseri dallarında görülür” diye açıkladığı bu ayetin benzeri bir açıklaması da “Ayine si iştir kişinin lafa bakılmaz” halk sözüdür. Kişi dinin 5 şekil şartını yerine getirmekle gereğini yapmış sayılmaz, esas olan eylemleridir.
S.2 Bakara suresi ayet 179 “.... Sizin için kısasta hayat vardır.....”
Mevlana ; Kısas bir kötülüktür, ama külli (genel) bir iyilik için cüzi (küçük) bir kötülüğü istemek yanlış değildir. Mesela halkı bir katilden kurtarmak için onu öldürmek gibi. Hayır için istenen kötülüğün mantığı vardır. İnsanda bir yanda iyiliğin bir yanda kötülüğün olması tanrının arzusudur. Çünkü olumsuzluklar olmasa, olumlulukları açığa çıkarmak mümkün olmazdı.”
S.35 Fatır Suresi Ayet 19-2o-21 “ Ne kör ile gören eşit olur, ne karanlıklar ile aydınlık, Nede gölge ile sıcaklık “
Mevlana:” Tanrı ; imanı aydınlığa, küfrü karanlığa ; İmanı içinde huzur duyacağınız hoş bir gölgeye, küfrü beyni yakan güneşe benzetmiştir”
Son olarak Mevlana’nın Kadınlar ve islamda kadın giyimi ile ilgili görüşünü de yine aynı eserden alarak belirtelim
“Sizler kadının kapanmasını istedikçe, herkeste onu görme isteğini kamçılamış olursunuz. Bir erkek gibi, bir kadınında yüreği iyiyse, sen hangi yasağı uygulasan da o iyilik yoluna gidecektir. Yüreği kötüyse, ne yaparsan yap, onu hiçbir şekilde etkileyemezsin. Kıskançlık denen şeyi bilme! Cahillerdir kadından üstün olduğunu sananlar”
Maalesef Mevlana’nın  bu açıklamasına rağmen Yüzyıllar sonra bugün geldiğimiz nokta da; kadını toplumda ikinci sınıf gören, onun başını ve vücudunu kat kat örtülerle sarıp, akıllarınca gözlerden sakladıklarını düşünenler hala kendi kafalarındaki bağnazlık labirentinde dönüp durmaktadırlar.
Son olarak ta Mevlana’ nın Bilgi ve ibadet karşılaştırmasını görelim
“Bilgili adamın uykusu, ibadetten yeğdir. Hele bu Bilgi insanı gafletten uyandıran bilgi olursa.. Bilgi uçsuz bucaksız ve kıyısız bir denizdir Bilgi dileyen ise, denizlerde dalgıçlık edene benzer.” .(ayetlerdeki deniz ve balıkçı sembolünü hatırlayalım)
Son olarak yine ruhsal tebliğlerden seçmiş olduğumuz, bütün insanlığı kucaklayan aşağıdaki örnekleri sunalım.
Mümin denen iman etmiş beşer samimiyeti derecesinde iman sahibidir. Sadece BİZDEN den olan BİZE gelsin düşüncesinde olanların hem samimiyeti hem imanı noksandır.” Mevlana’nın dediği gibi bütün insanlığa kucak açan’“ her ne olursan ol, yine gel “ diyebilen, hoşgörü dolu, sevgi dolu iman sahibi olmak gerekir.’ ‘ne yazık ki mevcut dinlerin mensuplarının samimiyet ve imanı bugün noksandır.’(S:P tebliğ)
Kadiri mutlak dışında her varlık eksiktir, kusurludur. Kusurlu olan hiçbir varlığa paye verilemez, baş tacı yapılamaz.”(S:P tebliğ)
Kimse kimseden üstün değildir. Aynı okulun değişik sınıflarında okuyan talebeler gibi. Üst sınıflardakilerin bilgisi daha fazla olabilir ama sonuçta herkes öğrencidir, aynı statüdedir
Dünya hayatınızda elde etmiş olduğunuz( manevi) bilginizi nefsinizi, egoizminizi mağlup edecek, onlara galip gelecek derecede kullanabiliyorsanız sizin için Din’e ,mezhebe gerek yoktur. Aksi taktirde mensup olduğunuz dinin emir ve yasaklarını tatbik ederek kendinizi disiplin altına almayı öğrenmelisiniz “ (S.P tebliğ)
“Din realitesi bugünün insanlığında gerçek anlamda ne fikir, ne eylem, nede vicdan olarak hakiki mevkiini muhafaza etmemektedir. İlahi planların yüksek müsaadesi ile indirilen ayetler, bu ayetlere muhatap olan beşerin anlayışı ve idraki derecesinde değer taşır.”(S.P.tebliğ)
“Esas olan yeryüzündeki dünya bilgisinin(entelektüel bilgi) ruhsal bilgi ile birleşmesinden doğacak olan YÜKSEK AHLAK, MORALİTEDİR. “ (S.P tebliğ )
“İnsanlar arasındaki realite farklılıklarını uzlaştıracak olan HOŞGÖRÜ ve TEVAZU dur.”
“”İnanç, bilgisiz olursa yanlış ;, sevgisiz olursa güçsüzdür.”
“Sevgi, akılsız olursa kölelik; akıl, sevgisiz olursa zalimlik olur”
Bir din eğer sevgi ile uygulanırsa insanları birbirlerine ve insanları Allah’a yakınlaştırır. Din sevgiden yoksun kalırsa, içi boşalmış cevizler gibi sadece kabuktan ve kalıptan ibaret kalır
“Birde şunu önemle vurgulamak istiyorumki , DİN Yahudi, Hristiyan, Müslüman, Hindu v.s olmak değildir. DİN SEVGİ, ŞEFKAT, MERHAMET demektir.” (S.P tebliğ )
Uzak doğulu bir Bilge’nin “ size dindar olma ilhamını veren şey yaşam değil, ölümdür” dediği gibi ölüm korkusundan, öldükten sonra başımıza neler geleceğinin, bilinmeyenin yarattığı korkunun oluşturduğu kendimizi affettirmeye yönelik sadece şekle dayalı ibadet davranışları değil, yaşamın içinden geçerken bilinçle oluşturacağımız şuurlu bir inanca dayalı, azimli insancıl davranışlardı bizi yüceltecek olandır, İNSANA SEVGİDİR bizi yüceltecek, gerçek DİN anlayışının temelini oluşturacak, ve bütün insanlığı birleştirecek olan.
Yukarıdaki tebliğ ve açıklamaların ışığında Sevgiyi sadece bir duygu tezahürü olarak anlamak yetersizdir. SEVGİ sözünden anlamamız gereken gerçek mana ise,hep tekrarladığımız gibi şudur;
SEVGİ; KENDİNİ ÇEVRESİNE KARŞI DUYARLI, SORUMLU HİSSEDİP,SAYGILI OLABİLMEK, DİĞERLERİNİ DİĞERKAMLIKLA (alturist) GÖZETEBİLMEKTİR.BU DEĞERLERİ GERÇEKÇİ, DÜRÜST, ADİL ÖLÇÜLERLE EYLEMLERİMİZLE KAYNAŞTIRABİLMEK VE HER ZAMAN HER YERDE İÇTENLİKLE UYGULAYABİLMEKTİR.
SEVGİ KENDİMİZE TANIDIĞIMIZ HAKLARI, HERKESE UYGULAYABİLMEK, KENDİMİZE HAKSIZLIK GÖRDÜĞÜMÜZÜ BAŞKALARINADA REVA GÖRMEMEKTİR.
BU UYGULAMANIN KAPSAMI GENİŞLEDİĞİ ÖLÇÜDE BİZİ EVRENSEL SEVGİYE ULAŞTIRACAKTIR.
Zaten bütün dini, ezoterik öğretilerin son amacı İNSANLARIN SADECE İYİ İNANÇLARA DEĞİL, İYİ VE DOĞRU DAVRANIŞLARA ,EYLEMLERE SAHİP OLMALARIDIR.A.Ersin/ tekâmül yolcusu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KADER VE MUKADDERAT NEDİR / A.ERSİN

sevgi ve cinsellik 3

Ruhsal gelişim ve Realite kavramı