BİLİNÇ ve İdrak 1.


BİLİNÇ /aral ersin
Bilinç; her türlü istek, duygu, davranış ve değer yargılarımızın farkında olabilmemizdir.
Daha geniş bir ifade ile;
Bilinç alışkanlıkların, davranışların, fikirlerin, aklın, değer yargılarının, hafızanın, yaşam tecrübelerinin oluşturduğu, bilginin özümsenerek idrak damlalarına dönüşmesinden oluşan bir farkındalık potası, adeta bir hafıza deposudur.
Birey bir durumla karşılaştığı zaman yani çevreden gelen bir tesirin uyarısına maruz kalırsa vereceği reaksiyon için bu hafıza deposunu, adeta bir arşivi tarar gibi taramaya başlar bu sürece “düşünme” diyoruz. Sonuçta varılan yargıya, kanıya ise İDRAK diyoruz. Şayet,  farkındalık potasındaki, havuzundaki mevcut bilgiler yetersiz ise İDRAK oluşamaz. İşte bu durumda bireyin reaksiyonu bilinçli olmaz, duygusal, içgüdüsel olur.
Hiçbir bilgi deneyimlenmeden, özümsenmeden, içselleştirilmeden idrak haline dönüşmeden gerçek bilgi, kullanılır bilgi olamaz.
Tekrar edelim: tekâmül eden idrak edebilme seviyesi yani BİLİNÇ tir. Ruhu yükselten BİLİNÇ SEVİYESİDİR.
Bu İDRAK havuzu ikiye ayrılabilir:
a-Maddeye bağlı olanlar- somut bilgiler-entelektüel hafıza, bunlar zihnin hafızasındadır. (matematik,genel kültür vb.) Bu bilgiler zamanla unutulabilir ama;
b-Manevi olanlar- soyut bilgiler- ahlaki bilgiler-duygusal değer yargıları, bunlar da Ruh’unhafızasındadır. Asla unutulmazlar. (Merhameti, şefkati öğrenmiş benimsemiş bir kişi asla zalim,gaddar olamaz.)
İdrak Konusunu biraz daha açalım
İdrak ; yatay tesir (epröv)  ile dikey tesir (ruhsal bilgi,izlenim,fikir,sezgi’nin kesim noktasını oluşturur. Bilgi ve deneyimlerin sentezidir. Yolda gördüğümüz yoksul insan YATAY tesiri, içimizde hissedeceğimiz merhametli olma, yardım etme duygusunun, düşüncesinin oluşması ise DİKEY tesirdir. Ancak bu kişiye yardım etme isteği ise, hissedilen yardımlaşma duygu ve düşüncesinin aktif eylem haline dönüşmesidir.Ne şekilde yardım edilebileceği ise tamamen bir idrak ölçüsüdür.
İşte; İnsanın dikey ve yatay diyebileceğimiz eylemleri vardır. Dikey eylemler manevi değerleri içerir. Yatay eylemler ise dünyasal değerleri içerir.
Dikey eylemler Ruh’u geliştirir, olgunlaştırır manevi özgürlüğe, daha yüksek bilince, daha yüksek realitelere, daha fazla hakikate ulaştırır. Yatay eylemler ise, yeryüzündeki yaşam koşullarımızı oluşturmamıza yardımcıdır.
Dikey eylemlere, manevi değerler, evrensel değerlerde diyebiliriz. Bunlar;
Adalet-ahlak-diğerlerine saygı
Doğruluk-dürüstlük
Sorumluluk
Özgürlük ( ruhsal özgürlük)
Duyarlılık (iyilik, paylaşım vs.)
Tanrı buyruğu olan “ insan kendine emanet edilmiştir” sözü işte bu gerçekleri  vurgulamak içindir. Var oluşun, insanoğlunun yeryüzüne inişinin nedeni bu sözde saklıdır.
Sokakta yardıma muhtaç görünen, bir çocuk örneğini alalım.Kimisi bu çocuğu görünce çok üzülecek, eve gidince belki sabaha kadar uyuyamayacaktır.Bir başkası ise, çocuğa para veya yemek verecektir.Bir diğeri ise,çocuğun durumunu araştırıp gerçek ihtiyacının ne olduğunu araştıracak ve bu ihtiyaca en iyi cevap olabilecek yardımı –tabii ki- imkânları ölçüsünde oluşturmaya çalışacaktır. Belki O’nu kimsesiz çocuklar yurduna yatıracak veya evlat edinecektir.
Örnekteki birinci kişi, sadece “yatay” tesiri almış, üzülmüş duygusal bir tepki göstermiş,ikinci kişi ise,bir adım daha ileri giderek “yatay ve dikey” tesirleri bir ölçüde birleştirmiş ve kendince yardımda bulunmuştur.  Üçüncü kişi ise, duygularını mantık süzgecinden geçirmiş en uygun yardım gereğini tespit ile bunun gerektirdiği zahmete katlanarak bilinçli bir şekilde en faydalı olma yolunu seçmiştir.
Birinci ve ikinci kişiler dereceli olarak duygusal tepki verdikleri halde üçüncü kişi DUYARLI, FARKINDALIKLI, TAM BİR BİLİNÇLE davranmıştır. Merhamet duygusunu mantık ile dengelemiş daha üst bir İDRAK,FARKINDALIK seviyesinde BİLİNÇLİ bir davranışı uygulamaya gayret etmiştir.
Konunun daha geniş açıklamalarını "Kader ve Mukadderat arasında Bilinçli yaşam " isimli kitabımda bulabilirsiniz. Aral Ersin Tekâmül yolcusu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KADER VE MUKADDERAT NEDİR / A.ERSİN

sevgi ve cinsellik 3

Ruhsal gelişim ve Realite kavramı