sevgi ve aşk 2
Aşk içinde
cinsellik barındıran, beraber olma,
sahip olma duygusunun daha güçlü olduğu bir arzu, istektir. Bu istek iki
tarafın değer yargılarının zevklerinin, hobilerinin farklılıklar gösterip
birbirlerinden uzaklaşmaya başlamalarına kadar devam eder, sonrasında ise iki
tarafta yine cinsel uyarılarının, genetik yapılarının, kişiliklerinin
doğrultusunda ve toplumun değer yargıları ölçüsünde yeni deneylere
girişeceklerdir.Burada seks, sevgi duygusu ile bir ölçüde karışarak karşımıza
aşk olarak çıkmaktadır.Seks bir bağlanma değil içgüdülerin başlattığı bir keşif
öğrenilmesi gereken bir oyun, insana haz yaşatan duyguların paylaşımıdır. Aşk
duygusu ile başlayan âşık olma eylemi çok defa gerçek sevgiye dönüşmeden
bitebilir. Âşık olmak, pek çok defa bilinçli bir seçim olmadığı gibi, iradeye
bağlı bir eylemde değildir. Daha ziyade “İnsanoğlunun
dıştan gelen cinsel uyarılar ve kendi cinsel dürtülerine karşı gösterdiği
klişeleşmiş bir tepkidir” diyor aşk için Dr.S. Peck
Sevgi ile Aşk aynı
enerjinin değişik yansımaları olmakla beraber onları ayıran en önemli fark şudur;
Sevgi her varlığa karşı
hissedilendir, yani sadece iki kişi arasındaki bir ilişki değildir. Buna
karşılık Aşk tek odaklı olup sadece bir kişiye odaklanan ilişki biçimidir. Aşk
içinde sahiplenme duygusundan kaynaklanan şehvet duygusunu da barındırırken, sevgide
şefkat esastır. Bir kadın ve erkek arasındaki aşk ile anne- çocuk arasındaki
sevginin farklılığı bunlara örnektir.
Sevgi tutku değildir. Şehvette
tutku vardır. Şehvet sahiplenmeyi ve karşılığında bir beklentiyi içerir. Sevgi
de ise sahiplenme yoktur, karşılıksız vermeyi, beklentisiz paylaşımı içerir.
Sevgi ve Aşk ilişkisi çok
karmaşık olabilir. Her aşk içinde bir beklentiyi barındırdığı için pek çok aşk
ilişkisi de çoğunlukla bu beklentinin gerçekleşmemesinden dolayı hayal
kırıklığı ile biter. Her aşk ilişkisinin sonunda bazen tek, bazen çift taraflı
hüzün,hayal kırıklığı yaşanır.Çünkü aşk tarafların zihin ve duygularında oluşturdukları
hayaller üzerine yapılanmıştır. Gerçek sevgi ise; hiç bir beklenti olmadan
verildiği, hatta verilen sevgiye karşılık "sevgi" bile beklenmediği
için aşktan farklıdır.
Aşkın içindeki şehvet,
sevginin biyolojik yönüdür. Yeryüzünde çoğalmanın ve böylece yeni ruhların
bedenlenerek deneyim kazanmak için enkarne olabilecekleri bir mekanizma,
programlamadır.
. Sevgi üzerine daha geniş bir açıklamamı "kader ve Mukadderat arasında bilinçli yaşam" kitabımda bulabilirsiniz.Aral Ersin