BİLİNÇ GELİŞTİRME VE AYDINLANMA UYGULAMALARI 1
BİLİNÇ
GELİŞTİRME VE AYDINLANMA UYGULAMALARI /ARAL ERSİN
Birey
doğduğundan itibaren çevreden aldığı bilgilerin, içinde bulunduğu toplumun
öğrettiği değerlerin ve yaşam tecrübelerinden edindiklerinin oluşturduğu bir
değerler sentezine haizdir. Bu sentezin, değerler toplamının oluşturduğu
bilincin bakış açısı ile yaşamını ve ilişkilerini yürütür. Ancak yaşam
süresince edindiği bu bilgileri otomatikman sahiplenerek değil, ne ölçüde
farkındalıkla, yani “akıl, mantık,
vicdan” süzgecinden geçirerek, test ederek uyguladığı önemlidir.
Bu Farkındalıklı,
Bilinçli olmaktır.
Farkındalıkla
Bilinçlenme ise üç esas değer ile gerçekleştirilebilinir.
1.İrade’nin
güçlendirilmesi. ( Gerçeğe sadakat, alınan kararları içselleştirme, çıkan sonucu sahiplenme, sorumluluk)
2.Bilgilenme.
(Yaşam deneyleri, teorik ve deneysel bilgileri özümseme)
3.Hoşgörü.
Sevecenlik. (Bencil olmayan dengeli özveri, duyarlılık, olaylara yaklaşımda
tarafsızlık,saygılı esneklik)
Bir kez
aydınlanma isteğine girince, ruhumuzu bu aydınlanma yolunda eğitmek,
bilgilendirmek için çalışma yapmak gerekir.
Yapılması
gereken çarpıtılmış aklımızı ve yanıltılmış duygu ve düşüncelerimizi düzene
sokabilmektir.
Bilinçsiz benliğimiz,
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma kolaylığına kaçışımız benmerkezci bir
yaşam döngüsünü (Sanskritçede Samsara) sürdürmemize, bu yanılgıyı (Sanskritçe
de Maya) devam ettirmemize, neden olmaktadır. Bilgisiz, bilinçsiz benlik
alışkanlığını sürdürdüğümüz ölçüde tekâmül yolunda mesafe almak mümkün
değildir.
Bu
alışkanlık yaşam süresince fiziksel, duyusal, duygusal, düşünsel kaynaklardan
beslenen bilinç ile dengelenir.
İnsanlar
daima kendi duygu ve yaşam biçimlerini destekleyen dünya görüşlerinin oluşturduğu
kalıplar içinde rahat eder. Bunların dışına çıkabilmek büyük çaba gerektirir..
Doğulu
Ustalar “üç etik vardır “ derler;
“Bedenin, Konuşmalarımızın ve Bilincimizin Zararlı Etkinliklerinden
Sakınma Etiği.”
Bunu sağlamak için;
“Üç zehri içimizden boşaltmak
gerekir”
Bu üç zehir : “Öfke – Kıskançlık
– Gurur dur
Öfkeyi, Sabır ile- Kıskançlığı,
Paylaşım ile – Gururu, Hoşgörü ile dengelemek gerekir.
Bunların yanı sıra;
a.
İnsan yaşamının çok değerli ve ziyan edilmemesi
gereken bir süreç olduğunu düşünmek
b.
Ölümün her an gelebileceğini, beraberimizde
sadece geliştirdiğimiz ruh gücümüzü götürebileceğimiz üzerinde düşünmek.
c.
Küçük bile olsa olumlu yönde atılan her adımın
bizi sonsuzluğa biraz daha yaklaştırdığını düşünmek.
Ancak bunların üzerinde düşünmek
kadar, mutlaka Uygulamada gereklidir ve
inanın siz bu uygulamaya karar verdiğiniz an karşınıza size bu şansı verecek
eprövler, sınavlar çıkarılacaktır.
Uygulama;
1.
Adil olmak: Adalet başkalarına size
davranılmasını istediğiniz gibi, herkesin gerçek durumuna en doğru, en uygun
davranış biçimini bularak onlarla uzlaşı halinde olabilmektir.
2.
Size ne yapılırsa yapılsın asla içinizde nefrete
yer vermeyin. İçten gelen öfke patlaması ile saldırmanızı kontrol altına almış
olursunuz Bir kimsenin size kötülük yapmasına tabiî ki müsaade edemezsiniz ve
gereken önlemleri alır hatta zor bile kullanabilirsiniz, ama bunu nefretle
değil sevecenlikle yapmak doğrudur.
3.
Diğer varlıklara yardımcı ve eli bol olabilmek.
4.
Beden, konuşma ve bilincin olumlu etkinliklerini
ortaya çıkaracak yaratıcılık içinde olmak. Bunun gerçekleştirebilmek için de
özellikle tembellik, ihmalkârlık, sorumluluktan kaçınmak, eksiklerimizin giderilmesindeki yeterli
gayretin gösterilmesi gereklidir.
Bilinci
yükseltici unsurlar:
1.
Öğrenimden kaynaklanan entelektüel bilinç.
2. Öğrenilenler üzerine eleştirel düşünceden
kaynaklanan bilgelik.
3. Sezgilerden kaynaklanan bilgelik.
1. ve 2.
maddeler; önce öğrenmek sonra öğrenilenler üzerinde eleştirel bir yaklaşımla
analiz etmek, derin düşünmek, sonunda bizi bilgeliğe götüren adımlardır.Bireysel
gayretle ulaşılır.
3. cü alternatif
ise; yeryüzüne bu potansiyel ile diğer bir ifade ile önceki
re-enkarnasyonlarından donanımlı gelen bireylere özgüdür. Bu kişiler belki
entelektüel anlamda cahil olabilir ama hikmet sahibidirler, sezgileri onlara
bilgelik yolunu açar. Köyde okuyamamış ama sağduyulu yaşlı bilge yahut tarih
boyunca gelmiş halk ozanları, şairleri gibi.
Fiziksel,
duygusal, düşünsel, duyusal kaynaklardan beslenen bilincin seviyesi tekâmül
seviyesidir.Deva
Tekrar
edelim, “İnsanın bir eli yerde bir eli gökte olmalıdır” sözünün anlamı burada gizlidir...(devam ediyor bkz.Bilinç geliştirme ve aydınlanma uygulamaları 2) A.Ersin Tekâmül yolcusu aral.ersin@gmail.com
Yorumlar
Yorum Gönder